Abstract
Bir medeniyetin veya bir milletin zor zamanlarda yok olmadan kurtulmayı başararak ayakta kalabilmesi ve kritik dönüm noktalarında kendini yenileyebilmesi, geleceğe dönük ütopik vizyonlara bağlıdır. Büyük insanların ütopyaları da büyüktür. Realizmin sınırları içinde mahpus kalanların akıl dışı gördüğü bu ütopyalar, kitlelere son derece cazip gelir ve onları ateşleyerek harekete geçirir. Bu tür ütopyalar sosyal ve siyasi değişimin motorudur. Ali Şeriati, Meşhed radyosunda dini programlar yapması istediğinde, bu teklifi 'Amerikan tarzı İslam' söylemini beceremeyeceğini söyleyerek kabul etmemiştir. Bununla neyi kastettiği sorulduğunda, sadece ibadet ve merasimlerin ince noktaları ve ayrıntılarıyla ilgilenen İslam'ı kastettiğini söyler ve ilave olarak 'bu detayları okumuş, ezberlemiş ve öğrencilerime ezberletmiş olmama rağmen bunların içeriğini hiçbir zaman anlayamadım' dediği rivayet edilir (s. 93). Bu ve benzeri sıra dışı ve aykırı düşüncelerle Ali Şeriati, İran'da devrimle sonuçlanan sürece ciddi katkıda bulunmuştur.
Original language | Turkish |
---|---|
Journal | Zenodo |
DOIs | |
Publication status | Published - 2006 |
Externally published | Yes |