Abstract
Cemil Meriç der ki; “Sosyoloji Batı’nın seküler teorisidir. Bizim kendimize dönmemiz lazım, kendimize dönmek de İbn Haldun’a dönmektir.” Türkiye’nin yetiştirmiş olduğu nadide aydınlardan biri olan Cemil Meriç’e bu cümleyi söyleten nedir, bunun üzerinde düşünmemiz gerekiyor öncelikle. Bu cümleyi Cemil Meriç’e söyleten öncüller ortaya çıkarsa İbn Haldun’un bizim için ne ifade ettiğinin cevabını da vermiş oluruz. Bir kere şunun altını çizmemiz gerekiyor. İbn Haldun, Batı dışında yetişmiş olmasına rağmen dünyadaki bütün sosyal bilimcilerinin önünde saygıyla eğildiği yegâne Müslüman düşünürdür. Onu önemli kılan nokta ise, ümran ismiyle bir ilim inşa etmesi ve medeniyeti empirik bir disiplinin konusu haline getirmesi. Aslında İbn Haldun’dan önce Fârâbî, medeniyeti bir akademik çalışma disiplini haline getirmiş, İlmü’l Medeni ismiyle de bir eser vermiş. Fakat Fârâbî’nin yaklaşımı medeniyetin daha çok felsefi açıdan ele alınmasıyla alakalı.
Original language | English |
---|---|
Publisher | Lacivert Yaşam Kültürü Dergisi |
Publication status | Published - 2017 |