Abstract
Âkif’in, İstiklal Marşı’nı yazdığı dönem, insanların ye’se kapılmak üzere olduğu ve artık tamamen mağlup psikolojisine girdikleri bir dönemdi. Korku ve ümitsizlik her yere hâkimdi. Onun için, İstiklal Marşı’na “Korkma!” diyerek başladı Âkif. İstiklal Marşı bir nevi ümit marşıdır. Yeniden dirilişin marşıdır. Ve realist insanlar, “silahımız yok, karşı taraf güçlü” derken; Âkif, “Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal” diyerek, Allah’a imanın en büyük güç olduğunu ve bu iman sayesinde, bizim en güçlü devletlere dahi karşı gelebileceğimizi, en zor şartları bile aşabileceğimizi söylüyor ve bu mesajı Türk milletine veriyor. Yani İstiklal Marşı, Türk tarihinin en karanlık, en ümitsiz, en dibe vurmuş noktasında yazılmış bir şiir. O dönemin psikolojisini tamamen yansıtıyor. Adeta o psikolojiyi yırtmak için bir çığlıktır İstiklal Marşı. Elhamdülillah o tesiri de gösteriyor. Ve Âkif’in “Korkma, sönmez!” dediği ocak, gerçekten de sönmüyor. Bugün de aynı ocak yanıyor aslında. Bu da Âkif’in bu milleti ne kadar iyi tanıdığının, iman gücünün her engeli aşabileceği konusundaki ifadesinin ne kadar doğru olduğunun tarihi bir ispatı olarak görülebilir.
Original language | English |
---|---|
Publisher | Açık Medeniyet |
Publication status | Published - 2018 |
Externally published | Yes |