Original language | Turkish |
---|---|
Title of host publication | İslâm ansiklopedisi, Cilt XXIV |
Pages | 30-32 |
Publication status | Published - 2001 |
Externally published | Yes |
Abstract
Arapça’da “önüne almak, karşısına almak” anlamındaki kabl kökünden gelen kabîle, kafatasını oluşturan ve karşılıklı duran dört kemikten her birinin adıdır. İnsan topluluklarını meydana getiren alt kümeleri insan vücudunun bazı organlarına benzeterek adlandırma anlayışından hareketle, aynı atadan gelen ve birbirine kan bağıyla bağlı bulunan büyük insan topluluğuna bu isim verilmiştir. Câhiliye dönemi şiirlerinde de geçen kabile kelimesi Kur’an’da bir defa ve çoğul şekliyle (kabâil) kullanılmıştır (el-Hucurât 49/13). Sosyal yapının muhtelif alt kümeleri cizm/cezm, cumhûr, şa‘b, kabile, imâre/amâre, batn, fahiz/fahz, aşîre, fasîle, raht şeklinde sıralanır. Bazan cummâ, hay, beyt, üsre, itre ve zürriyye de çeşitli kümeleri tanımlamak üzere kullanılır (Nüveyrî, II, 286; Cevâd Ali, IV, 316-319). Bu grupların büyüklükleri, sıralamaları ve örnekleri konusunda farklı görüşler bulunmakla birlikte kabilenin şa‘bdan küçük, aşîreden büyük olduğu anlaşılmaktadır. Şa‘b (çoğulu şuûb) ve kabilenin yanında aşîre, fasîle ve raht gibi bazı kelimeler Kur’an’da geçmekte, ayrıca Hz. Ya‘kūb’un on iki oğlu ve onların soyundan gelen İsrâiloğulları’nın on iki kabilesi için esbât kullanılmaktadır.